19 Kasım 2013 Salı

Uçurum Kenarı Dialogları 10


-Gecenin üçünde niye hala ayaktasın?
-Hiç... Sen niye uyuyamadın?
-Bir şey takıldı kafama.
-Neymiş?
-Oda arkadaşımın, dostumun, sevgilimin, yatağımı paylaştığım kişinin ismini neden bilmiyorum? Sence neden adını söylemedi bana?
-Gerek duymamıştır belki.
-Gerek mi duymamıştır? Benim, ismini bilmeme mi gerek duymamıştır?
-Ali, Ahmet, Mete ne fark eder ki? Sen ona nasıl olsa aşkım, hayatım diye sesleniyorsun. Söylediklerinin ona hitap ettiğini bir şekilde belirtebiliyorsun. Bu yüzden gerek duymamıştır ismini söylemeye.
-Ama bu çok saçma?
-Neresi saçma? İsmini zikretmen yerine hayatım diyerek onu hayatına kattığın için mi saçma? Yoksa aşkım diyerek aşkınızı günün her anında dillendirdiğin için mi?
-Görür görmez aşkım demeye başlamadım ya ben. Tanıştığımız zaman bile söylemedi adını ya da adımı sormadı.
-Sevmek için isime mi ihtiyacın var? Onun ismini öğrenince daha çok mu seveceksin onu? Ya da ne bileyim, Burak değilde Alican olsa daha mı az seveceksin ya da daha çok?
-Hayır tabii ki de...
-O zaman? Kalemi tutarken adını söylüyor musun? Bilgisayarı kullanırken ismini zikrediyor musun? Ne diye bu kadar ihtiyaç duydun ismine, hem de bunca zaman sonra?
-Kalemi kullanan ben olunca ihtiyaç duymuyorum elbet ama birine kalemden bahsederken "kalem" diye bahsetmek zorundayım.
-"Sevgilim" bu tür zamanlar için kullanılan bir kelime...
-Bu kaleme "yazma aracı" demek gibi bir şey. Ayrıca benim ismimi de öğrenmedi ya da bir çaba harcamadı.
-Senden bahsetmek istemiyordur...
-Beraber yaşadığı, yanında yatıp, sabah gözlerini beraber açtığı kadından mı bahsetmek istemiyordur? Bu kadar çok mu utanıyor sence benden?
-Bilmiyorum ama benim bahsetmek istediğim bu değildi.
-Neydi peki?
-Dinlersen eğer... Unutma ki benim sesim senin ki kadar gür çıkmıyor, onu uyandırırsan sen uyandırmış olacaksın.
-Tamam sustum.
-...
-...
-Seni kendine saklıyordur belki de. İsmini başkaları öğrenmesin diye böyle bir fedakarlık yapıyordur. Sevdiği kadının ismini öğrenmekten sırf ağzımdan kaçırırım korkusuyla vazgeçmiştir belki de. Çünkü insan sevdiğinden bahsetmek üzere yaratılmıştır. Çok az kişi sevdiği şeyleri kendine saklayabilmeyi başardığı için sevmeye devam etmiştir.
-Sence sevgisi benden bahsedince yok olacak kadar az mı?
-Hayır, insanların kini, nefreti en büyük sevgiyi yok edebilecek kadar büyük.
-Ölünceye kadar ismini bilmediğim bir adamla mı yaşayacağım?
-Hayır, ismi yerine hayatım dediğin, onu sadece aşkım olarak bildiğin biriyle yaşayacaksın.
-Peki, son bir soru. Sen neden benim ismimi öğrenme ihtiyacı duymuyorsun?
-Gerek duymuyorum çünkü sana seslenmeme gerek yok. Sen yalnızsan konuşmaya başlıyorsun ve ben eşlik ediyorum. Biri geldiğinde de susmam gerektiğini, susmasam bile önceliğin diğerlerinin olduğunu biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder