6 Şubat 2013 Çarşamba

Yazamayan Yazar(ımsının) Çığlığı


İsimsiz Word dosyasındaki imleç yanıp sönerken ne yazsam diye kafa patlatmaktayım. Hep böyledir zaten, asla aklımdaki şeyleri tam olarak yazamam. Saatlerce düşünmem gerekir ve bitse bile saatlerce okuduğum olur. Saçma... Ama böyle...

Yazamıyorum işte. Diğerleri kadar afili cümleler kuramıyorum, yazdıklarım dümdüz olur hep. Okuyan kişi eğer karşımda olsa daha etkili anlatabilirim olayları ama olmuyor işte. Yazmadan da duramıyorum.

Ama madem bu kadar beceriksizim, neden yazmaya çalışıyorum? Belki de kaçmasınlar diye. Evet, büyük  ihtimalle bu sebepten. Hayal kuruyorum aynı sizler gibi. Ama ben onların kaçıp gitmesini istemiyorum.

Hikaye yazıyorum kendimce. Beğeneni olduğu kadar okunsa başkalarınca da daha mutlu olacağım aslında ama okunma sayıları asla mutlu etmedi beni. Asla da etmeyecek galiba. Umrumda da değil açıkcası, zaten hayatta kim mutlu olmuş ki?

Neden yazıyorum, neden yazıyoruz? Biz niye bu blogu açtık? Cevap verin ey yazarlar!!! "Abi yaz mutlaka" dediniz diye böyle oldu, sizin yüzünüzden çıkmaza girdim, kafam karman çorman oldu...

P.S: Kısacık yazımdaki umutsuzluk havası sevgilimden ayrıldığımdan falan değil (Zaten hiç olmadı). 50 kere öldüğüm o sinir BF3 maçından sonra yazıldı. Moralim çok bozuk yani. Hadi iyi geceler... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder