İsimsiz Word dosyasındaki imleç yanıp sönerken ne yazsam
diye kafa patlatmaktayım. Hep böyledir zaten, asla aklımdaki şeyleri tam olarak
yazamam. Saatlerce düşünmem gerekir ve bitse bile saatlerce okuduğum olur.
Saçma... Ama böyle...
Yazamıyorum işte. Diğerleri kadar afili cümleler
kuramıyorum, yazdıklarım dümdüz olur hep. Okuyan kişi eğer karşımda olsa daha
etkili anlatabilirim olayları ama olmuyor işte. Yazmadan da duramıyorum.
Ama madem bu kadar beceriksizim, neden yazmaya çalışıyorum?
Belki de kaçmasınlar diye. Evet, büyük
ihtimalle bu sebepten. Hayal kuruyorum aynı sizler gibi. Ama ben onların
kaçıp gitmesini istemiyorum.
Hikaye yazıyorum kendimce. Beğeneni olduğu kadar okunsa
başkalarınca da daha mutlu olacağım aslında ama okunma sayıları asla mutlu
etmedi beni. Asla da etmeyecek galiba. Umrumda da değil açıkcası, zaten hayatta
kim mutlu olmuş ki?
Neden yazıyorum, neden yazıyoruz? Biz niye bu blogu açtık?
Cevap verin ey yazarlar!!! "Abi yaz mutlaka" dediniz diye böyle oldu, sizin yüzünüzden çıkmaza girdim, kafam karman çorman
oldu...
P.S: Kısacık yazımdaki umutsuzluk havası sevgilimden
ayrıldığımdan falan değil (Zaten hiç olmadı). 50 kere öldüğüm o sinir BF3
maçından sonra yazıldı. Moralim çok bozuk yani. Hadi iyi geceler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder